İşitme Kaybı
İşitememek kimi zaman doğumsal olarak gerçekleşirken, farklı faktörlere bağlı olarak da ortaya çıktığı bilinmektedir. İşitme kaybı her yaşta ortaya çıkmakla birlikte, bu riskin yaşlılarda daha fazla olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalar 65 ile 74 yaş arasında erkeklerin yüzde 10’undan fazlasının farklı derecelerde işitme kaybı yaşadığını ortaya koymuştur. Erkekler kadınlardan işitme konusunda daha sağlıksız olmaya eğilimlidirler. İşitme kaybı ile beraber kişi işitme hassasiyetinde azalma olduğunu fark edebilir. Sesleri algılamakta güçlük çekilir, kimi zaman kulakta çınlama ve vızıldama gibi sesler duyulur. İşitme hassasiyetinde azalma olması, illa kalıcı bir işitme kaybı yaşandığı anlamına gelmez. İşitme kaybı ortaya çıktığında bunu işitme kaybının tipi, derecesi ve hangi frekansta olduğuna göre ele almak gerekir.
İşitme Kaybı Belirtileri Nelerdir?
İşitme kaybının belirtileri hem hastanın kendisi hem de çevresindeki insanlar tarafından tespit edilebilir. İşitme kaybı belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Kulakta çınlama olması,
- Etraftaki sesleri algılamada zorluk,
- İnsanlar arasında konuşmaktan kaçınma,
- Karşıdaki kişiyi duymada zorlanma,
- Çevredeki insanların yüksek sesle konuşmasını isteme,
- Kalabalık ve gürültülü ortamlarda bulunmayı istememe,
- İşitsel cihazların sesini yükseltmeyi isteme gibi durumlar işitme kaybına işaret ediyor olabilir.
İşitme kaybının doğumdan itibaren mevcut olması halinde kişinin hem dil hem de konuşma gelişimi olumsuz yönde etkilenmektedir. İşitme kaybının derecesine göre de kişide dil ve konuşma gelişimi hiç olmayabilir. Kişilerde bu problemlere ek olarak öğrenme problemleri ve akademik başarıda düşüş gibi sorunlar da görülebilmektedir.
İlişki problemlerinin bir sonucu olarak kişilerde sosyal izolasyon ve zayıf kişilik gelişimi gibi ikincil problemler ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde belirtiler nedeni ile ortaya çıkan sonuçlar daha farklı olur. bu kişilerde genellikle iletişim problemleri, sinirlilik ve ifade problemleri olur. İşitme Kaybı Neden Olur?
İşiteme kaybı nedenleri temel olarak doğumda var olan ve sonradan kazanılan olarak ikiye ayırmak mümkündür. Doğumda kazanılan kayıplar da yine kendi içinde genetik ve genetik olmayan olarak ikiye ayrılmaktadır. Genetik olmayan işitme kayıplarına neden olarak doğum ağırlığının düşük olması, anne karnında enfeksiyon geçirmiş olmak, erken doğum gibi etkenler sıralanabilir. Genetik işitme kaybına ise down sendromu, usher sendromu örnek olarak gösterilebilir. Akkiz, yani sonradan kazanılan işitme kayıplarında nedenler daha basittir. Çoğu zaman ilaç tedavisi ya da bazı durumlarda cerrahi müdahale ile birlikte işitme kaybı problemi ortadan kaldırılabilmektedir. Akkiz nedenler olarak, fazla gürültüye maruz kalmak, yaşlanmaya bağlı işitme kaybı, kulak enfeksiyonları örnek gösterilebilir.
İşitme kaybının neden olduğuna bağlı olarak ilaç tedavisi, cerrahi müdahale ya da rehabilitatif uygulamaların yapılması gerekebilir. Size hangi yaklaşımın en uygun olduğuna hekim muayenesi sonucu karar vermek mümkün olur. Muayene sonucunda ileri derece işitme kaybı ya da düşük dereceli işitme kaybı sonucu çıkabilir.
İşitme Kaybı Tedavisinde Rehabilitatif Yaklaşımlar Nelerdir?
İşitme kaybında rehabilitatif yaklaşımlar kullanılabilir. Kemik yolu ve orta kulak implantları, işitsel rehabilitasyon en çok kullanılan yaklaşımlar arasında yer alır. İşitme cihazı uygulamasında, bu cihazların hastaya uygun seçilmesi ve doğru ayarlanması çok önemlidir. Hastanın doğru bilgi alması açısından odyologuna başvurması önem taşır. Biyonik kulak uygulaması da yapılabilir. Bu yöntem hem çocuklarda hem de yetişkinlerde etkili olur. Kemik yolu ve orta kulak implantları uygulamasına KBB uzmanın karar vermesi gerekir. İşitsel rehabilitasyon yöntemi ise en çok bebeklerde ve çocuklarda uygulanmaktadır. İşitme kayıpları her yaştan insanın başına gelebilir. Yapılan araştırmalar 65 yaşın üzerindeki her iki kişiden birinin işitme kaybı yaşadığını ortaya koymuştur. Ancak bu durum bebeklerde ve yetişkinlerde işitme kaybı yaşanmadığı anlamına gelmez.
İşitme Kaybı Dereceleri Nelerdir?
İşiteme kaybı dereceleri 4 sınıfta ele alınabilir. Normal işitme 20 dBHL’ye kadar olur. Bundan daha düşük seslerin işitilmesi mümkün değildir ve bu sağlıklı kabul edilir. Hafif işitme kaybı yaşayan kişi 25 dBHL ile 39 dBHL arasında sesleri duyabilir. Bu kişiler ortam gürültülü olduğu zaman konuşulanları takip etmekte zorlanır. Orta dereceli işitme kaybında kişi 40 dBHL ile 69 dBHL arasında sesleri duyar. Bu kişilerin sesleri takip edebilmesi açısında mutlaka işitme cihazı kullanması gerekir. İleri derecede işitme kaybı olduğu zaman ise duyulabilir aralık 70 dBHL ile 89 dBHL arasında değişir. Bu kişilerin kullanmaları gereken güçlü işitme cihazları vardır. Kişiler implantlardan da faydalanabilirler. İşitme kaybının en ileri derecesi ağır işitme kaybıdır. Kişilerin duyabileceği sesler 90 dBHL’den başlar. Bu kişilerin sesleri ayırt edebilmesi için dudak okuması ve iletişim kurmak adına işaret dili kullanması gerekir.
İşitme Kaybının Hayata Olası Etkileri Nelerdir?
İşitme kaybının hayata olası etkileri her hasta için farklı olabilir. Bu durum hastalığın ne kadar ileri derecede olduğuna da bağlıdır. Kişilerin hayatları şu şekilde etkilenebilir:
- Depresyon,
- Stres,
- Sinirli olma hali,
- Sosyal hayattan uzak kalmak,
- Dikkatin azalması,
- Başkaları ile iletişim kurmakta zorlanmak,
- Alışık olunmayan ortamda tedirginlik yaşamak,
- İş performansının düşmesi,
- Başkalarını anlamakta zorlanmak,
- Hafızanın zayıflaması işitme kaybı ile birlikte ortaya çıkabilir.
İşitme sorunu kulağın her bölgesinde olabilir. Eğer dış ve orta kulağın işlev kaybı söz konusu olursa tedavi için ilaç ya da cerrahi yöntemler kullanılabilir. Ancak yapılan araştırmalar işitme sorunlarının yüzde 80’inin iç kulaktaki işlev kaybı nedeni ile ortaya çıktığını göstermektedir. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte en ciddi hasarın bile tedavi edilebildiği bilinmektedir. Tedavi uygulanmadan önce işitme kaybının seviyesini ölçmek gerekir. Çünkü her işitme kaybı aynı olmayacaktır. Kimi hastalar ıslık sesini duyamazken kimi hastaların konuşulanları bile duyması mümkün olmayabilir.
İşitme Kaybı Tedavisi için Hangi Yöntem Tercih Edilmeli?
İşiteme kaybı tedavisi için tercih edilebilecek yöntemler hastalık şiddeti, durumu, hasta özellikleri gibi etmenlere göre değişiklik gösterecektir. İşitme kaybının çoğu türünde bu durumun tersine çevrilmesi mümkün olmaz. Ancak bazı vakalarda işitme kaybını düzeltmek mümkündür. Bunun için tedavi yöntemlerinden faydalanılır. Tedavi yöntemlerinin kimi zaman bir tanesinden faydalanılırken kimi zamanda birden fazla yöntemden faydalanmak gerekir. Genellikle işitme kaybı için işitme cihazlarından faydalanmak gerekir. Bu cihazlar sözel ve işitsel iletişimin yeniden kurulmasını ve geliştirilmesini sağlar. Timpanostomi tiplerinin de kullanılması gerekebilir. Bu tüplere basınç dengeleme tüpleri adı da verilir. Tüpler kronik orta kulak sıvısının tahliye edilmesini sağlar. Eğer kulakta çekiç örs ve üzengi kemiklerinden kaynaklı problem varsa işlevsel protez kemiği kullanılması gerekir.
İşitme kaybına karşı sesin dış ortamdan alınmasını ve işitme cihazına aktarılmasını sağlayan koklear implantlar bulunmaktadır. Kimi zaman yardımcı dinleme cihazlarından da faydalanılabilir. Kişisel FM sistemleri ve TV dinleme cihazları en çok faydalanılan dinleme cihazları arasında yer alır. Eğer işitme kaybına yol açan altta yatan farklı hastalıklar varsa, işitme kaybının giderilmesi için bunların tedavisinde çeşitli ilaçların kullanılması gerekir. Konuşma okuma eğitimi de hastalara yardımcı olabilir. Bu şekilde karşıdaki insanın ağız hareketlerini anlamak ve iletişim kurmak mümkün olur.