Kulak çınlamasının tanımı “Herhangi bir ortamda herhangi bir sesli uyaran olmamasına rağmen çan ya da buna benzer bir sesin duyulmasıdır” şeklinde yapılabilmektedir. Kulak çınlaması çan gürültüsünün yanı sıra uğuldama, makine çalışması, rüzgâr sesi şeklinde de duyulabilmektedir. Farklı şiddet ve tonlarda açığa çıkan çınlama belirtileri pek çok nedene bağlı ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenler arasında kulağa giren herhangi bir cisim olabileceği gibi kulak kiri de olabilmektedir. Dış kulak kanalında biriken salgılar basit görünse de o kadar basit değildir. Bu salgılar zaman içerisinde daha da birikerek olmayan seslerin varmış gibi algılanmasına neden olabilmektedir. Bu salgıların ortaya çıkmasının nedeni nadir de olsa kötü huylu tümörlerden kaynaklı olabilmektedir. Tümör ihtimali nedeni ile her tür kulak çınlamasının önemsenmesini ve temel tetkiklerin yapılması için merkezimize getirilmesini öneriyoruz.
Objektif Tinnitus
Objektif tinnitusun tanımı “Dışardan net bir şekilde duyulmayan seslerin bazı durumlarda kulak bölgesinden bazı durumlarda da komşu organlardan kaynaklanıyor olması” şeklinde yapılabilmektedir. Gerçek bir sesin mevcut olduğu bu rahatsızlıkta ses farklı insanlar tarafından duyulabilmektedir. Dikkatli dinlenerek muayenede fark edilen bu sese hemen objektif tinnitus tanısı konulmaktadır. Genel olarak damar içeriği zengin tümörlerde ya da aynı bölgedeki anomali durumlarda ortaya çıkan türbülans objektif tinnitus oluşturmaktadır. Kanın damarlar içerisinde akması, orta kulakta ortaya çıkan ritmik kasılmalar, örtaki kanalının çevresinde oluşan spazmlar da bu rahatsızlığa neden olabilmektedir. Objektif tinnitus sübjektif tinnitusa göre daha az görülmektedir.
Subjektif Tinnitus
Subejktif tinnitusun tanımı “Ortamda ya da vücutta herhangi bir ses yok iken bile sesin algılanması” şeklindedir. Kulak çınlamalarının asıl büyük payını bu grup üstlenmektedir. Subejktif kulak çınlamasının ortaya çıkmasındaki temel nedenler aşağıda sıralanmıştır:
- İç kulakta yer alan işitme kısmının zarar görmesi,
- Farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan işitsel kayıplar,
- Kulak ile bağlantı kuran damarlarda dolaşımın bozulması ya da daralma,
- Gürültülü ortamda çok kalarak ses travması yaşama,
- Yüksek tansiyon,
- Asprin ve bazı antibiyotiklerin kullanımından kaynaklı oluşan rahatsızlıklar,
- Depresyon ve gerginlik gibi psikolojik faktörler,
- Orta kulağın iltihaplanması,
- Dış kulak yolunun enfeksiyon kapması,
- Kolesterol ve yağ oluşumu.
Kulak Çınlaması Muayene
Muayene aşamaları aşağıdaki maddelerde detaylı olarak yer almaktadır:
- Muayanede ilk işlem hastaların geçmişlerini araştırmaktır. Bu esnada hastalara genetik faktörler ya da geçmişte yaşanan ameliyatlar ile ilgili bazı sorular sorulmaktadır. Hastanın bu sorulara doğru yanıt vermesi muayenenin verimini artıracaktır.
- Odyolojist tarafından yapılan odyolojik muayenede hastalığın seyri gözlenmektedir. Duyulan çınlamanın derecesi ve türü bu muayene sırasında saptanmaktadır.
- Kan basıncına düzenli olarak bakılması, kan tahlillerinin yapılması ve çeşitli radyolojik incelemeler de muayene için önemli bir yere sahiptir. Bu işlemler sonucunda çınlamaya neden olabilecek bir hastalık saptanır ise tedavisine zaman kaybetmeden başlanmaktadır. Çınlamaya neden olan rahatsızlığı ortadan kaldırmak otomatik olarak çınlamanın da düzelmesine neden olacaktır. Bazı durumlarda ise mevcut hastalığın başarılı tedavisi bile çınlamanın tamamen ortadan kalkmasını sağlayamamaktadır.
Kulak Çınlaması Tedavisi
Çınlama için tedavi dendiği zaman akla ilk olarak çeşitli ilaç grupları gelmektedir. Kulak çınlaması derecesine göre farklı tedavi yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Çınlamanın hastanın sosyal yaşamını etkileyecek kadar gürültülü olması durumunda maskeleyici adı verilen bazı işitme cihazlarından yararlanılabilmektedir. Çınlamanın tümör varlığından kaynaklı olarak oluşması durumunda cerrahi müdahaleye gerek olabilmektedir.
Son yıllarda çınlama tedavisi için yeni pek çok yöntem kullanılmaya başlamıştır. Bu yöntemler arasında düşük güç ile çalışan lazer uygulaması da yer almaktadır. Lazer uygulaması sayesinde belirli dozlar ile yapılan dalga boyları ardışık tedaviler ile sunulmaktadır. Seanslarda istenen etkinin görüldüğü tedavi henüz popülerlik kazanmamıştır.
Organik patoloji görülmeyen hastalarda ya da ilaç tedavisi ve lazer tedavisi fayda etmeyen hastalarda adaptasyon tedavisine başlanabilmektedir. Bazı durumlarda ise r-TMS tedavisi ile yüksek etki gözlenebilmektedir.
r-TMS Tedavisi
r-TMS yöntemi Repetitive transcranial magnetic stimulation şeklinde de bilinmektedir. Bu yöntemin çalışma prensibi oluşturulan manyetik alanın çıkardığı uyarıları kulakta ve beyin bölgesinde kullanmaktır. Ortaya çıkan uyarılar, işitsel alanlar olarak da adlandırılan kulak işitme merkezindeki sinir hücrelerinin aktivitesini düzenlemektedir. Yöntem sırasında işitme yollarından başlanmakta ve beyindeki son noktaya gidilmektedir. Bu nokta temporal loptur. Lop içerisinde auditory cortex olarak adlandırılan bir bölge saptanmıştır. Bu bölge insan için bilgisayar harddiski gibidir. Bu nedenle sistemin sorunsuz çalışabilmesi için büyük bir öneme sahiptir.
Vücutta yer alan işitme mekanizması tek yönlü şekilde değil bir bütün olarak faaliyet göstermektedir. Gerekli tetkiklerin yapılması, sorunlu bölgelerin tespitini kolaylaştırmaktadır. Sinir hücreleri nöronlara sahiptir. Bu nöronlar çeşitli dizilimler yaparak beynin işitme merkezine kadar uzanmaktadır. Her bir uzantı ortalama 70 mili voltluk bir enerjiye karşılık gelmektedir. Bu enerjilerin aktivitesini düzenlemek amacı ile kullanılan r-TMS özel bir cihazdır.
Gerek iç kulaktaki gerekse de beyindeki işitme ile görevlendirilmiş hücrelerin elektriksel aktiviteleri bu cihaz sayesinde düzenlenebilmektedir. Hücrelerin normal çalışma düzenlerine dönmesi de yine aynı cihaz ile sağlanabilmektedir. Başarı şansı her bireye göre farklı olan cihaz yeni teknolojik gelişmeler arasında yer almaktadır.
Çınlamada r-TMS Uygulaması
r-TMS uygulaması sırasında yapılması gerekenler arasında aşağıdaki maddeler yer almaktadır:
- İlk olarak kulak çınlamasına neden olan ana kaynak tespit edilmelidir.
- Ardından çınlama için muayene ve hasta geçmişi yapılmalıdır. Hasta tıbbi bir ankete tabi tutulmalıdır.
- Hastanın yapılan işlemler ile ilgili bir ön bilgiye sahip olması iyi olacaktırç
- Tıbbi anketlere örnek olarak THI (Tinnitus Handicap Inventory), Beck Depression Inventory, THQ verilebilmektedir.
- Tetkik aşamasında durumu detaylı olarak anlaşılan hastalar r-TMS cihazı ile tedavi almaya karar kılınır ise hastaların bu tedavi için hazırlıklı olması gerekmektedir. Tedavide belirli bir zaman ayırmak son derece önemlidir.
- R-TMS tedavisi genel olarak bir anda yapılmamakta günlere bölünmektedir. 10 seans süren tedavi şekilleri uygulanmaktadır. Tedavi şekillerinde hastalığın seyri, nedeni, süresi ve şiddeti baz alınmaktadır.
- Süreçte hastaların merkezimize ayırması gereken zaman 11 gün ile 13 gün arasında değişiklik göstermektedir. Her bir seansta ise ortalama 20 dakika ile 30 dakika arasında işlem yapılmaktadır.
- İşlem sırasında hastaların bir koltukta oturması istenmektedir. Ardından hastaların uyanık pozisyonda kalması sağlanmaktadır.
- Uygulama sırasında herhangi bir ağrı ya da sızı oluşumu söz konusu değildir.
- Bu tedavi seçeneğinde çok nadir olarak uygulama bölgesinde oluşan akımın geçiş noktasında yer alan kaslar etkilenebilmektedir. Bundan kaynaklı olarak geçici baş ağrıları ortaya çıkabilmektedir.
- Uygulama sonrasında hastaların sosyal hayatlarına ve işlerine kısa sürede dönmesi beklenmektedir.
Yukarda yer alan maddeler tedavi seçeneklerinden birinin uygulamasıdır. Daha farklı tedavi seçenekleri de bulunmaktadır. Kulak çınlaması ya da diğer ismi ile tinnitus yaşayan bireyler merkezimize gelerek kendilerine en uygun olan tedavi seçeneğini belirleyebilmektedir. Uzmanlarımız sizlerin yapısına ve hastalığın seyrine bağlı olarak kişisel bir tedavi planlaması oluşturmaktadır. Oluşturulan bu planlama doğrultusunda hareket edilmektedir. Siz de hemen şimdi merkezimize ulaşarak bir randevu oluşturmak ister iseniz sitemizde yer alan numaradan bizlere ulaşabilirsiniz.